Okul Yemeği Koalisyonları

Bir eğitim – öğretim dönemi daha başlıyor dostlar. 9 Eylül sabahı öğrenciler okula başlıyor. Lakin, yine birçok dertle. Müfredat değişikliği, Çedes projesi, mesem ve çocuk işçiliği sorunları hala ortadayken hükümet okullarda sağlıklı, güvenli, besleyici ve ücretsiz en az bir öğün ile tüm gün ücretsiz temiz su taleplerine de sessiz kalıyor.

Eğitim, sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam için gereken temel gereksinimlerin karşılanmasını da içerir. Günümüz Türkiye’sinde çocukların sağlıklı gelişimi, sadece eğitim değil, aynı zamanda beslenme ile de doğrudan ilişkilidir. Çocuklar, büyüme ve gelişme süreçlerinde dengeli bir beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Ancak, pek çok çocuk ekonomik nedenlerle yeterli ve sağlıklı gıdalara erişim sağlayamamakta.

Çocuklarda görülen yetersiz ve dengesiz beslenme, obezite, bodurluk, anemi ve vitamin eksiklikleri gibi pek çok probleme yol açıyor. Ailelerin ekonomik durumu, özellikle düşük gelirli ailelerin çocuklarının yeterli beslenme imkanlarına erişimini zorlaştırıyor. Bu sorunun çözülmesi, sadece sağlık değil, eğitim ve sosyal gelişim açısından da kritik öneme sahip. Çünkü beslenme yetersizlikleri, çocukların okul başarısını da doğrudan etkiliyor. Yetersiz beslenme, öğrenme güçlüğü, dikkat dağınıklığı ve düşük enerji seviyeleri gibi sorunlara da yol açıyor. Yetersiz beslenme, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Ancak ekonomik zorluklar bununla sınırlı değil; genellikle bu çocuklar, eğitimlerinden de mahrum kalıyor. Ekonomik sebeplerle beslenemeyen çocuklar, erken yaşta evlendirilen kız çocukları ve meslek edindirme programlarıyla iş hayatına atılan erkek çocukları, toplumun çeşitli kesimlerinde ciddi sorunlara yol açıyor. Aileler, kız çocuklarını erken yaşta evlendirerek ekonomik yüklerini hafifletmeyi ve toplumsal baskılardan kurtulmayı amaçlayabilirler. Erken yaşta evlendirilen kız çocukları, eğitimlerine devam edemez, ekonomik bağımsızlıkları olmayan bireyler olarak hayatlarına devam ederler ve genellikle de sağlık sorunlarıyla karşılaşırlar. Bu durum, sadece bireylerin değil, toplumun da uzun vadeli gelişimini engeller. Erkek çocuklarının erken yaşta iş hayatına atılması ise, ekonomik nedenlerle bir çözüm olarak görülebilir. Meslek edindirme programları, çocuklara belirli bir meslek becerisi kazandırmayı amaçlasa da, genellikle çocuk işçiliği ve eğitimden mahrumiyetle sonuçlanabilir. Ekonomik sebeplerle okuldan alınan çocuklar, eğitim süreçlerini tamamlayamadıkları için gelecekte düşük gelirli işlerde çalışmak zorundalar. Eğitim, çocuklara sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda sosyal beceriler ve gelecekteki yaşamları için gerekli olan fırsatları da sunuyor. Bu fırsatların kaybı, çocukların yaşam standartlarını düşürüp toplumsal eşitsizlikleri de artırıyor. Ayrıca, iş koşulları ve iş güvenliği gibi faktörler de çocukların sağlığını riske atar. Çocuk işçiliği hem çocukların hem de toplumun geleceği için büyük bir tehdit oluşturur.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği, Veli-Der, Çağdaş Yaşamı destekleme Derneği, Eğit-Der, Derin Yoksulluk Ağı ve BAYETAV tarafından 2 Mart 2024 tarihinde Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu kuruldu. Bu koalisyonun hedefleri arasında, her çocuğun eşit şekilde sağlıklı, güvenli ve besleyici en az bir öğün ücretsiz yemek ile ücretsiz temiz suya erişiminin devlet tarafından sağlanması için çalışmak yer alıyor. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu illerde de örgütlenmeye ve il okul yemeği koalisyonları art arda kurulmaya başlandı. Okul Yemeği Koalisyonları, bu konuda umut verici adımlar atmakta ve bu çabaların devamını desteklemektedir.

Okullarda sunulacak ücretsiz bir öğün yemek, bu sorunların çözümünde kritik bir rol oynayabilir. Öğrencilere sağlıklı ve dengeli bir öğün sunmak, onların genel sağlık durumlarını iyileştirecek, okul başarılarını artıracak ve sosyal eşitsizlikleri de azaltacak. Ücretsiz yemek ve su uygulamaları, çocukların dengeli bir şekilde beslenmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda sağlık problemlerinin önüne geçilmesine destek olmanın yanı sıra özellikle düşük gelirli ailelerin çocukları için büyük bir destek de sağlayacaktır. Bu uygulama, sosyal eşitsizlikleri azaltıp her çocuğun eşit şartlarda eğitim alma olanağını sunacak. Ayrıca, ailelerin ekonomik yükünü hafifletip çocukların eğitimlerine ve gelişimlerine daha fazla odaklanmalarına olanak tanıyacak.

Sonuç olarak, çocuklarımızın beslenme sorunlarının çözümü ve onlara sağlıklı bir gelecek sunulmasını sağlamak için hükümet üzerinde baskı mekanizması yaratmak toplumsal bir sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bu yolda atılacak her adım, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli katkıdır. Bu sorumluluğu taşıyan tüm İzmirlileri İzmir Okul Yemeği Koalisyonunun 5 Eylül Cumartesi günü saat 19.00’da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapacağı basın açıklamasına davet ediyorum.

5 Eylül akşamı İzmir Okul Yemeği Koalisyonu pankartı arkasında görüşmek üzere dostlar.

Dostlukla & Dayanışmayla

02.09.2024 - Yenigün Gazetesi