top of page

Bu “Adalet”siz Kalkınma Kim(ler) İçin?..

Güncelleme tarihi: 17 Haz

ree

Sevgili Dostlar;

Hepimiz Yoksuluz, Çoğumuz Açız başlıklı ilk yazımın üzerinden tam 6 ay geçti. Yine bir asgari ücret, memur ve emekli maaş zamları tartışmalarını geride bıraktık.

Mesleklerin ve çalışanların sorunlarının, ülkedeki eğitim, istihdam ve emek politikalarına bağlı olarak her geçen gün daha da ağırlaştığı bir dönemi yaşıyor, yaşamanın, ayakta kalmanın zorlaştığı, mücadelenin hayatın her alanına yayıldığı günlerden geçiyoruz. Dünyadaki gelişmelerin ülkemiz üzerindeki yansımalarını, yurttaşlar olarak olanca ağırlığıyla yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Bu yansımaların yanı sıra, ülkemizde egemen olan siyasi ortamın topluma dayattığı koşullar ve yarattığı sorunlar sonucu toplumsal barışın daha da bozulmasını, hukuktan, demokrasiden ve laiklikten giderek daha fazla uzaklaşılmasını, şiddet kültürünün toplumda korkutucu ölçülerde yerleşmesini de yaşıyoruz. Tüm bunlara rağmen, geleceğe umutla bakmaktan vazgeçmeyerek, gelecekten umutlu olmanın yaşanan olumsuzluklara karşı gelmekten ve doğruları inatla söylemekten geçtiğinin bilincinde olmalıyız.

TÜİK, Aralık enflasyonunu %3,92, yıllık enflasyonu %38,21, memur ve emekli zammını etkileyecek altı aylık enflasyonu ise %19,77 olarak açıkladı. Cumhurbaşkanı en düşük memur maaşı 22 bin TL olacak dedi ve Asgari ücret NET 11 bin 402 TL olarak açıklandı.

Daha yurttaş zamlı maaşını cebine koymadan hemen her şeye arka arkaya zam geldi. Biz daha çalışana zamlı maaş verilmeden yapılan zamlar denetlenmeli derken Resmi Gazete’de yayımlanan kararnamelerle vergilere de zam geldi. KDV’de uygulanan yüzde 8’lik dilim, yüzde 10’a, yüzde 18’lik dilim de yüzde 20’ye yükseltildi. Kararla vergi ve harçlara da yüzde 50 oranında zam geldi. Bu kapsamda; yargı, Noter, Vergi Yargısı, Tapu ve Kadastro, Konsolosluk, Pasaport, İkamet Tezkeresi, Çalışma İzni, Çalışma İzni Muafiyeti, Vize, Dışişleri Bakanlığı Tasdik, Gemi ve liman, İmtiyazname, Ruhsatname, Diploma ve Trafik harçlarını kapsayan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı tariflerde yer alan maktu harçlara yüzde 50 oranında artış yapıldı. Sene başında belirlenen Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin (MTV) ikinci taksiti bu ay alınacak. Araç sahipleri ayrıca, ilki ağustos sonu, ikincisi kasım sonu olmak üzere ek MTV ödeyecek. Yılsonuna kadar kayıt ve tescil edilecek olan taşıtlardan ‘bir defaya mahsus’ 2023’te tahakkuk ettirilen MTV tutarı kadar ek MTV alınacak. Yani 2023'te bir de ‘bir defaya mahsus olmak üzere’ ek MTV ödenecek. Söz konusu ek MTV ise, aracın sıfır ya da trafiğe kayıtlı olması fark etmeksizin, tüm araçlara uygulanacak. Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz" sözlerinin üzerinden 6 sene geçti. Vardığımız nokta yapılan zamlar ve alınan dolaylı/dolaysız vergilerle herkes bir nevi kendi maaşının sponsoru haline geldi.

Gelelim ülkemizde asgari ücretle çalışan kişi sayısına. Resmi bir veri olmamakla birlikte Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) derlediği verilere göre 2021 yılı itibarıyla asgari ücretin %10 fazlası ve altında bir ücret alan işçilerin oranı %48,7. Yani ücretli çalışan her iki kişiden biri asgari ücret alıyor. Türkiye’de asgari ücret civarında bir ücretle çalışan kişi sayısını düşündüğümüzde bu oran, Türkiye’de yaşanan gelir dağılımı eşitsizliğini gözler önüne seriyor.

Türk-İş 'in Haziran 2023 verilerine göz attığımızda; açlık sınırının 10.373,28 TL, bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyetinin 13.471,30 TL ve yoksulluk sınırının ise 33.788,80 TL olduğunu görüyoruz.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün verilerine göre dünyada her dokuz kişiden biri yatağına aç girerken, yaklaşık 1,4 milyar kişi ise obez ve bu nedenle sağlık sorunları yaşamakta. Aslında, yaşanan bu açlık ve yetersiz beslenmenin nedeni üretim yetersizliği değil, üretim ve tüketimin adaletli bir şekilde sağlanamaması. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de belirtildiği gibi, insanların temel gereksinimi olan gıdanın ve suyun eşit ve adil dağıtılmadığı bir dünya güvenli değildir.

Ne diyordu halkın avukatı Selçuk Kozağaçlı?


"Ne için yaşıyoruz?

Güvenlik yok, iş yok, gelecek yok, hukuk yok, anayasa yok.

Yaşıyoruz, bu yaşamak çok kutsal öyle mi? Öyle değil!

Yaşamın kendisi değil kutsal olan.

Kutsal olan adil bir yaşam.

Kutsal olan onurlu bir yaşam.

Kutsal olan güvenli bir yaşam.

Kutsal olan haysiyet sahibi bir yaşam.

Yaşamın kendisi değil, sırf yaşamak değil kutsal olan.

Onurlu yaşamak ya da yaşamamak meselesi

Adaletli yaşamak ya da yaşamamak meselesi…"

 

Gelin bu yazıyı da bir soru ile bitirelim.

Gerçi sorunun muhatabı da cevabı da belli ama lütfen herkes yüksek sesle yine de sorsun.

Bu “Adalet”siz Kalkınma kim(ler) için?.. 

Adil, onurlu, güvenli, haysiyet sahibi bir yaşam çok mu zor?..

 

Dostlukla & Dayanışmayla


10.07.2023 - Yenigün Gazetesi

 
 
 

Yorumlar


© 2025 by Turiakopurg

bottom of page