1 Yılın adı var ya hesabı?
- iugurtoprak
- 21 May
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Haz

Evet sevgili dostlar. Yarın 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin 1. yılı geride kalıyor. Bugün geçen 1 yılı konuşalım. Neler yaşandı?
Dostlarımız özgürlüklerine kavuşuncaya dek tutacağız dediğimiz Gezi İçin Adalet Nöbetinin bugün 651. Günü. Dostlarımızdan biri, Soma ve Ermenek maden facialarının, Çorlu tren kazasının, Adana öğrenci yurdu yangınının, Hendek havai fişek patlamasında işçi ailelerinin ve daha birçok toplumsal davanın avukatı seçilmiş Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliği Anayasa Mahkemesinin iki kere hak ihlali kararı vermesine rağmen Yargıtay kararının TBMM Genel Kurulunda Bekir Bozdağ tarafından okunmasıyla düşürüldü(!). Can elbet çıkacak, diğer tüm davalarda olduğu gibi Hatay halkının hakkının savunacak. Çünkü Can milletin vekili sizlerin değil…
Bir diğer dostumuz sevgili Tayfun Kahraman. Geçici ikametgahı Silivri 9 No’lu Cezaevinden açık mektup gönderdi.
Ne diyor sevgili Tayfun mektubunda? “…Ne yazık ki 6 Şubat depremlerini esaret altında karşıladım ve bu benim için buradaki en zor tecrübe oldu. Enkaz altında bekleyen on binleri izlemek ve bir taş dahi olsun kaldıramamak, soğukta üşüyen çocuklara bir tas çorba verememek, sadece seyretmek gerçekten zordu. Meslek haysiyetim ve vicdanım, ülkenin depremlere hazırlanması için beni sorumlu kılıyor. Hangi şartlar altında olursam olayım, yitip giden canlarımıza boynumun borcu budur…”
Ve ilave ediyor: “ ‘Biz nerede hata yapıyoruz?’ sorusunu yeniden sormanın zamanı geldi de geçiyor. Vaktimiz de mazeretimiz de kalmadı. Önümüzde çok fazla iş var. Bu iş kalemleri içinde öncelikli gördüğüm 13 somut önerimi kamuoyuyla paylaşmak istiyorum:
1. Bütüncül plan
2. Rant değil risk öncelikli
3. Yaşam hakkı esaslı
4. Doğru mevzuat
5. Mikro bölgeleme
6. Devlet denetimi
7. Sürekli etkin kontrol
8. Güçlendirme için yeni çözümler
9. Daha çok kamu kaynağı
10. Afet müdahale planı
11. Gönüllü organizasyonu
12. Okullarda afet eğitimi
13. Siyaset üstü deprem kurulları “
Okuduğunuz üzere dostlarımız tutsak olmalarına rağmen sorumluluklarını yerine getirmeye devam ediyor. Elbet biz de üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz. Konuşacağız.
Depremi, ihmali, yıkımı, imar aflarını, emsal artışlarını, liyakatsizliği, enkaz altında kalan sistemi, toplanan deprem vergilerini, satılan çadırları, dağıtılamayan gıdaları, olmayan suyu, tarım arazilerinin ranta açılmasını, sağlıklı yaşam koşullarının hala oluşturulamamasını, hala rant hesabı yapılmasını konuşacağız.
Ve elbet yeniden inşa için neler yapılacağını, her yönüyle planlamayı, gastronomiyi, güvenli gıda ve temiz suya ulaşımı, gıda egemenliğini, sosyal yaşamı, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkmayı, bir arada ve kardeşçe yaşama devam etmeyi de konuşacağız. Dahası söylemleri eyleme geçireceğiz.
Sevgili Tayfun’a katılmamak ne mümkün. “…Tam da yerel seçimler öncesi, aynı acıları yeniden yaşamamak için gerçek ve halkçı çözümlerde, akılcı politikalarda ısrarcı olmanın toplumsal farkındalığı artıracağını düşünüyorum…”
1 Nisan sabahı yaşam alanlarımızı bu harami sisteme teslim etmemek için bugünden itibaren her türlü dayatmaya karşı çıkarak, halkçı politikaları esas alan, rantsal dönüşüme karşı çıkan, beton ekonomisi yerine üretim ekonomisi diyen, bilim ve tekniğin ışığında, emeği, doğayı, yaşamı savunan adayların yanında saf durmak, onlarla yan yana, omuz omuza yürümek gerekli.
Bu adaletsiz kalkınma son bulacak. Yapılanların hesabını sorarak adil, onurlu, güvenli, haysiyet sahibi bir yaşamı birlikte inşa edeceğiz.
Dostlukla & Dayanışmayla
05.02.2024 - Yenigün Gazetesi





Yorumlar